30 Aralık 2010 Perşembe

OĞLUM'A

Şimdi uyuyorsun ya sen karşımda..Öyle duru..Naif..Kirpiklerinde yıldız tozu..
Hangi düşün içindesin kimbilir..Koşuyorsun belkide yorgun bi kelebeğin ardından nefes nefese..
Sana bakıp gülümsüyorum, Ellerine,minik burnuna,saçlarının ucunda ki sarı buklelere..
BEN..SANA..VURGUN'um..Ötesi yok...
Deli oluyorum gamzeli gülüşlerine.Birden, aniden dönüp "anne" deyişlerine..
Hüznümü katmerli sevinçlere çevirişine..
Ben sana Yüklüyorum bütün öznelerimi,yüklemlerimi...

Hızla akan bi nehir gibi geçip gidiyor günler.Yarın yılbaşı..Koca bi yılı bile geride bıraktık hiiç anlamadan..
Onca gün onca hafta onca ay geçip gitti suya yazılan bi yazı gibi..

Günler geçiyor..Sen;büyüyorsun oğlum..
"Anne uçak uçuyoo" dedin geçen gün arabada giderken.Minik parmağınla gökyüzünü göstererek.
TV de görüp kendiliğinden öğrenmişsin uçakları ve onların uçtuklarını...
O günden sonra evde ki herşey uçar oldu  senin kuş ellerinde :)
Seviniyorsun bide uçak yaptım diye :)
Gülüyorsun neş'eyle..

Sen gülüyorsun; ben güllere bürünüyorum..
Sen büyüyorsun; ben büyüleniyorum..

Oğlum,Ömrüm,Kumru'm,Nur'um,Huzurum benim..

17 Aralık 2010 Cuma

Doğum günüm :)

Yıllaaar yıllaaar önce, karlı bi kurban bayramı sabahında doğmuşum ben..Daha kurbanlar kesilmeden..
Hiç ağlamamışım,o zamandan başlamış bende ki acaib haller :))

Hep anlatırdı annem erkek olsan adını hüdaverdi koyacaktık diye..Yıllarca kız bebek olarak doğduğum için sükretmişliğim vardır bu yüzden:))))

Kafamın içi hep doludur..
Düşünürüm uzun uzun..
Düşünmekten yorulmuşluğum,kafamı dağıtmak için ordan oraya koşmuşluğum da vardır,sabahlara kadar oturmuşluğumda..
Ağlarken güler, gülerken ağlar,sabırlı,sakin,sinirli,uysal,kederli,keyifli,atılgan,aymaz,hayalperest,mantıklı akla gelebilen ne çeşit birbirine eş ve birbirine zıt duygu varsa hepsi barınır kardeşçe yaşar ruhumda..

Kendimi bildim bileli kitaplara tutkunum.
Bu yüzden evde ki okuma/yazma seanslarından baygınlık geçiren ebeveynleri tarafından 5,5 yaşında ilkokula gönderilmiş  bi insan yavrusuyum :))


Tatlıyla tuzluyu aynı anda yemeyi,ekşiyle tatlıyı aynı anda tüketmeyi,mevsimlerden sonbahar ve kışı,lapa lapa yağan karı,bardaktan boşanan yağmurları,ahmak ıslatanları,ilkyazı,ıhlamur ve iğde ağaçlarının baygın kokusunu,yaz akşamüstlerini,deli dolu yaz akşamlarını,uzun soğuk kış gecelerini,erguvanları,begonvilleri,mimozaları,menekşeleri,serin avluları,ağaçları,sebzelerden patlıcanı,çikolatanın bitter olanını,türk kahvesini,kuş lokumunu,yağmurda yalnız yürümeyi,kederli şarkıları,romantik komedileri,kitaplardan romanı ve biyografiyi,sosyolojiyi,insan psikolojisini,hayvanlardan en çok kediyi,kışın yün örmeyi,camda oturup alemi seyre dalmayı,sohbet etmeyi,kuzuma bakmayı,doyamayıp bi daha bi daha bakmayı ve ağlamayı,oğlummm demeyi,oğlum'u,zezemi,meralımı,zeynep kuşumu ve daha pek çok şeyi severim...

Yaş 35 oldu bugun ...Yolun yarısı eder mi Allah bilir..
Bi yanım keyifli bi yanım kederli geçirdim bu sebepten tüm günü..
Zezem ne zamandır istediğim güzel bi parfüm vardı onu almış bana..Her zaman kitap alırdı oysa :)) geçen sene "Aşk" tı aldığı kitap..Hayatımızda hep "aşk" olsun..diye karalamıştı iç sayfasını..
Oğlum küçücüktü..Hava ayazdı..

Bugün paketin içinden güpgüzel bi saç tokası ve çok güzel bi anahtarlıkta çıktı..Onlar minik sürprizleriydi bugünün..Ama en güzeli zezemin yazdığı nottu..

Notta bana kalsın,başka kimsecikler bilmesin  :)))
Related Posts with Thumbnails
Powered By Blogger