21 Nisan 2010 Çarşamba

Üzgünüm çok :(

Dün sabah salonumuzda ki üçlü koltuğa oturmuş uyku mahmurluğuyla tv izlerken,sessiz ve huzurla,birden arkamdan gelen sesle irkildim..
O minik ayak sesi önce yaklaştı sonrada pıtırcık gibi boynuma dolandı..Hemde ne dolanmak;mutluluk çığlıkları atarak,zafer kazanan bi kumandan edasıyla...

Bense şok halinde koltuğun üstüne nasıl ve ne ara tımandığını ve hatta bunu nasıl bi anda öğrendiğini anlıyamadığım oğlumla kısa bi an gözgöze geldim..

Evet..Oğlum ilk denemesinde koltuğa tırmanmayı başardı..
Evet..ilk başta şaşkınlıkla bende onun sevincine ortak oldum..
Ve evet asıl eziyet o andan sonra başladı...
Kaç kez ama kaç kez onu kah bacağından,bileğinden,omzundan,belinden tutarak yerle bütünleşmesini önledim hatırlamıyorum..
Asıl kriz akşamüstü odadan sadece 2 dakikalığına çıkıp aceleyle geri döndüğümde,üçlü koltuğa tırmanmış bu yetmiyormuş gibi çılgınca üzerinde koşmaya başlamış oğlumu son anda yakalamam,korkudan dakikalarca titrememle başladı..
N'aptıysam engel olamadım..Başka hiç bir şeyle ilgilenmeden aynı eylemi saatlerce sürdürdü azimle..
Tüm akşam bu sebepten dolayı çok keyifsizdim..Salonumuzu Ahmet Akay'ın rahatça oynayabileceği zarar görmeden özgürce dolaşabileceği konuma getirdik aylar önce..Ben yada zeze,yada ikimiz birlikte odadan çıktığımızda Akay la ilgili onun güvenliğiyle ilgili bi endişemiz olmuyordu,içimiz rahattı..
Sonuçta zaman zaman mutfağa gidiyorum,başka vesilelerle yanında olamıyorum çamaşır sererken vs gibi pek çok durumda Ahmet akay kendi kendine oynayabiliyordu..
Taki koltuğa tırmanmanın büyülü dünyasını keşfedene dek..

Neyse..

En nihayetinde uyku zamanı gelince önce mama,sonra bez,sonra pijama
ritüelimizi gerçekleştirerek gecenin sonuna gelmiştik ki,ellerimi yıkamak için sadece bi kaç saniyeliğine odadan çıkıp geri döndüğümde Akay'ı yine koltuğa tırmanmış,çığlık atarak koştururken buldum...
Nasıl koştum,nasıl yakaladım tam parkeye düşmek üzreyken hatırlamıyorum :(

Elim ayağım titredi..

Keşke bununla kalsaydı..Ama kalmadı :(
Tek hatırladığım;Ahmedi park yatağa bırakıp suyunu hazırlamaya gittiğim..
Sonra yatak odasından gelen o düşme sesi..
Ahmedi düştüğü yerden kaldıran zezenin görüntüsü..
Canı çok yanan ve korkan Ahmedin katılırcasına ağlaması..
Odadan odaya ağlıyarak,çaresizlikle koşturuşum :((

Nasıl oldu bilmiyorum Ahmet akay o derinliğine rağmen park yataktan kendini atarak düşmeyi başardı :( Rabbime şükürler olsun bişi olmadı,melekler kanadını koydu,kuzum iyi..2 saat kadar uyutmadık oda bunun keyfini sürdü..Bol bol oyunlar oynadı,kendince konuştu bıcır bıcır..
Biz hiç konuşmadan onu seyrettik..
Benim gözümün yaşı hiç dinmedi..Şükrüm ve duamda..

Şu anda üçlü koltuğumuzun yüzü duvara dönük duruyor..Aklımıza daha iyi bi çözüm gelene dek ters duracak..

Park yatağında içinde ki yatağı kaldırıp sadece battaniyeleri bırakıcaz..

Şmdilik aklımıza gelen çözümler bunlar..

Rabbim dün gece gibi bi geceyi bi daha yaşatmasın..

Ne bana nede hiç bir anneye..

8 yorum:

  1. Çok geçmiş olsun canım :(

    YanıtlaSil
  2. Sümeyyecim,çok sağol canım..

    YanıtlaSil
  3. cok gecmis olsun,tahmin edebiliyorum korku ve panigini,ama bol dua etmek gerek sonucta suan ogrenme donemindeler ve bazen tehlikeler yasayacaklar onlari da en cok dua korur.allah beterlerinden korusun..

    YanıtlaSil
  4. Bir melek geldi;blogunada bakındım ama ismini buladım:)Sağol canım,Amin..Korktum,hemde çok..Kelimeler yetersiz kalır anlatmaya..Dediğin gibi Dualar en büyük zırhları yavrularımızın..Ben Akay'ı odada bırakıp çıkarken bile ''RABBİM SANA EMANET''diyorum,içim ferahlıyor böyle dediğim zaman..

    YanıtlaSil
  5. selamlar

    geçmiş olsun diyorum ...

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails
Powered By Blogger